YETENEKLER BAZEN SESSİZDİR

Y

Bazı çocuklar fazla konuşmaz, ama içlerinde  bir dünya kelime  taşırlar. Kimi gözleriyle anlatır merakını, kimi elleriyle bir şeyleri söküp yeniden yaparak… Her çocuk kendine ait bir anlatım diliyle doğar ve bu dili çözebilmek; onu sevmekten önce, onu anlamayı gerektirir.

Yetenek, çoğu zaman çığlık atmaz. Gürültücü değildir yetenekler, bazen sadece  fısıldar . Onu duyan bir kulak, gören bir göz, hisseden bir kalp lazımdır. Aile bunu fark ettiğinde çocuk özgürleşir. Öğretmen bunu gördüğünde çocuk kendini dış dünyaya açabilir. Devlet, eğitim sistemi, toplum entegresi şarttır; yetenekler,ancak bu üçlü bilinçle gelişir.

YETENEK NE DEĞİLDİR?

Yetenek yalnızca ders başarısı değildir. Sınavlardan yüksek not almakla açıklanamaz. Kimi çocuk sorulara cevap verir, kimi soruların kendisini sorgular. Bir çocuk renkleri ezberlemek yerine karıştırarak yeni bir ton buluyorsa; orada yetenek, alışılmışın dışında işlemeye başlamıştır.

Yetenekli çocuk; farklı düşünen, özgün sorular soran ve çoğu zaman yaşıtlarından “başka” olan çocuktur. Ama bu farklılık, ne yazık ki çoğu kez yadırganır, susturulur ya da “sorun” olarak görülür. Oysa bu fark, fark edilmek ister.

YETENEK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?

Harvard Üniversitesi’nin çocuk gelişimi üzerine yürüttüğü uzun soluklu araştırmalara göre (Shonkoff & Phillips, 2000), 0–6 yaş arası dönem, çocuğun zihinsel yapısının şekillendiği en yoğun dönemdir.

Ancak zihinsel yapıda görülen gelişme kaynaklı bu davranışlar çoğu zaman “inatçılık, hayalcilik ya da uyumsuzluk” gibi etiketlerle bastırılır. Oysa tam aksine, bu çocuklar aslında zihinsel ve duygusal farklılıklar göstermektedir. Bu yüzden bu erken evre çocukluk dönemi dikkatle, atlamadan özenle takip edilmelidir.

AİLEYE DÜŞEN GÖREV

Çocuk evde konuşmasa da oyuncaklarını belli bir düzene göre diziyorsa… Sürekli neden-sonuç ilişkisi kuruyorsa… Çizdiği resimlerde  duygulara da yer veriyorsa… Bunlar sıradan değil, kıymetli sinyallerdir. Aile, bu ayrımı fark ederek çocuğu bu alanlarda beslemelidir.

NE YAPMALI?

– “Zekisin” demek yerine “Farklı düşündün, bu dikkatimi çekti” deyin.

– Oyunlarına karışmayın, sadece gözlemleyin.

– Onun dünyasına dair notlar tutun; çünkü en çok siz tanıyabilirsiniz çocuğunuzu .

– Kıyaslamayın. Her çocuk biriciktir.

ÖĞRETMENE DÜŞEN GÖREV

Her öğrenci yüksek sesle belli etmez kendini. Bazısı sınıfın en arka köşesinde oturur;  ama en derin düşünceler ondan çıkar. Her bir çocuk farklılıklar göz önüne alınarak takip edilmeli ve ona göre desteklenmelidir.

NE YAPMALI?

– Sınavlardan çok düşünme biçimlerine odaklanın.

– Ezberden çok “farklı cevaplara” kıymet verin.

– Ailelerle düzenli iletişim kurun. Sadece sorun değil, güzellikleri de paylaşın.

– Gözlem formları ve öğrenci portfolyoları ile gelişim sürecini izleyin.

-Fark ettiğiniz her yeteneği geliştiren etkinlikler planlayın.

Yetenekli çocuk, sadece hızlı koşan değil; farklı bir patikadan yürüyendir. Onu fark eden bir anne, anlayan bir öğretmen ve yol açan bir toplum olursa; çocuklar yalnızca başarılı olmaz; huzurlu ve üretken bireylere dönüşür.

“Bir çocuğun içindeki potansiyeli görmek, çocuğu o alanda beslemek; çocuğa yapabileceğimiz en büyük iyiliktir.Bu yaklaşım, çocuğu bireysel olarak geliştirmekle kalmaz,  toplumun geleceğini de yeşertir.”

BİR SONRAKİ YAZI:  – Evde ve Sınıfta Yetenek Nasıl Beslenir?

Yazar Hakkında

Yorum ekle

By admin