“Ne oturduğumuz evler , ne bindiğimiz otomobiller ;ne de sırtımızdaki giysiler, İnsanın yüreği şık olmalı önce ” “Yüreği şık olmak” ifadesiyle tanıdım Şair Yazar Öğretmen Nursel Aras’ı. Öğretmen yazarların hep bir toplumcu yanları vardır.Hep bir insana dokunma, insanı derinden sevme ve toplumu güzelleştirme çabaları ile yazarlar.İnsanın çocukluktan ibaret olduğunu…
HALİME YILDIZ “Göç “insanın en hüzünlü hikâyesi… Terk etmek zor çünkü; …..Sonrası, “insanın puzzle parçaları gibi.”Ömrünce tamamlamaya uğraşır kendini insan…Çocukluğa sığınır ;hep bulamaz en güzel parçayı:Masumiyet…” …Çocukluğu, anayurdu insanın çünkü. …. Şehirlerden,”Evlerden” göçmez insan sadece. En çok kendi insinden,insandan göçer …Göçer de göçer …Her göç,çocukluğa yeni bir veda: “Benlik savaşı,karakter…
Oysa”Kadın’a” Çok Yakışıyordu “Şiir” “Hesiodos! Şiirini yeniden yaz ve Pandora’yı kurtar.” Bu, mitolojik bir temenniden öte, Kadın ve Şiir ile ilgili, yüzyıllardır süregelen ve bir bakıma Edebiyat’taki ” Pandora” cılığın Şiirden silinmesi yönünde lirik bir çağrıdır… Şiir dediğimizde ilk akla gelen şairlerin erkek oluşu ve yeri geldiginde “Şair, Şaire” ifadesi…