Hakkımda

H

Ben Kimim?

22 Nisan, 1975 Kadirli doğumluyum.

Okuma -Yazma serüvenim herkes gibi başlamadı benim. Henüz yazmaya ve okumaya  başladığımda 4 / 5 yaşlarımda vardım sanıyorum. Hafızamı yokladigımda, karşıma çıkan ilk silüet şudur: ?

“Ablamaların okul kitaplarını gizlice aşırıyorum. Ve alfabeyi bilmediğimi bile bile kitaplarda geçen kelimelerin harflerini taklit ederek,bulduğum bir kâğıda; harfleri kitaptaki gibi (matbû şekilde)  yazmaya ve okumaya çalışıyorum. “
……..
Ortaya  ne çıkıyordu  bilmiyorum  ama  ilk okuduğum  kelimeler:

O zamanların mutfaktaki rakipsiz sıvı pamuk yağı” Çukobirlik” ve Katı yağı “Evet”idi. Sanıyorum yazma girişimlerim sonuç vermişti.Ve harfleri bir araya getirip okumaya başlamıştım.

……
O  zamanlarda  sokağa  çıktığımızda, şimdiki gibi  yoğun bir  tabela akımı da yoktu.Tabela,diyorum; çünkü sokaktaki tüm tabelalar, okumayı  sökmeye çalışan her çocuk gibi, benim de favori  nesnelerimdi…

………..

Kadirli  Çarşısı  kabûl edilen  en yoğun yerler, “Hükümet Caddesi”ve”Uzun Çarşı ” adlarında iki caddeydi. Oralarda dahi ; birkaçı terzi , birkaçı kuaför-berber  ve geriye kalanların da bakkal formatında oldugu sınırlı sayıda dükkân vardi. Ama  ilk  tabela  okuma girişimlerim,  o zamanların vazgeçilmezi ya da  mecbûrî  uğrak  yeri  olan , mahalle  bakkalımızın  tabelasında  olmuştur…

O dönemleri yaşamış olan  70 / 80’ler kuşağı iyi bilir ki  her mahallede   iki rakip bakkal dükkâni olurdu.Bizim mahallede de, hâl böyleydi…Bizim eve en yakın olan ise sokağın  hemen sonundaki “Mahalle Bakkalımız ” “Özmetli Bakkal” rahmetli “Mahmut Amcamızın” dükkânı idi. Onların  dışında  da ; okuyabileceğim iri yazılı,renkli ve büyük harflerin de var olduğunu bana keşfettiren başka nesneler yoktu…

Her bakkala gidişimde; çaktırmadan , “daraba” mantığında dizayn edilmiş bakkal dükkânının sol üst köşesindeki  “Özmetli Bakkal Mahmut Özmetli “yazan tabelayı ufak, heceleme seslerle okumaya çalışırdım. O tabela, şimdiki  dizaynlara nazaran ,şâşalı gereksiz obje ve nesnelerden uzak, sade, vakurlu, yazıların kendi halinde yan yana dik ve asil duruşlarının ön plânda  olduğu, mavimtrak,yarı soluk, tamamı aşina olduğumuz kelimelerden seçilmiş, benim için çok değerli bir nesneydi .
…..
Böyle böyle,okuyup yazıyormuşum aslında ;ama bunun ne ben farkındaymışım, ne de kimse ….???
…..
Neyseki , o  heyecanlı  Mübarek gün  çabucak geldi  çattı.Tahmin edebileceğiniz gibi, okula başlama yaşım geldi ve her çocuk gibi bir okula kaydettirildim.

O anki heyecanımı şuanda anlatmak çok zor…

………..

Bilindik ilk okul günü manzarası….Etrafimda  ağlayan çocuklar, eve geri gitmek isteyenler Vs…

ilk günden alışanlar , dönem boyunca,hatta yıl sonuna kadar ağlayanlar …
Böyle böyle geçen ilk dönem…Ama ben hâlâ okuyup yazdığımın farkında değilim.Sadece ben olsam iyi…Maalesef ki Öğretmenim de farkında değilmiş…O durumun hakikâtini ancak yıllar  sonra öğrenebildim .Sanıyorum ki öğretmenim, yer değişikliği yapacakmış ve istemeyerek , beni belki de birçoğumuzu gözden kaçırmış …

……….

Bir şeyi çok istersek olmazmış  ya, işte tam da bu, “benim okuma yazma serüvenim.”

Neyse, şanssızlık diyelim, öğretmenimiz 1.dönemin sonunda bizim sınıfı bıraktı ve bize yeni bir öğretmen tâyin edildi.İlk gün sınıfa girdiğinde, bir şeyleri tahmin etmiş olacak ki , ilk benim  sırama  doğru geldi. Defterime  bir şeyler yazdı. Oku bakalım Güneş, dedi.Ben tabi yıllardır bu ânı bekler gibi ” heyecanla ve biraz da titrek bir ses tonuyla ” Meryem Güneş ” dedim.Bir taraftan da içimden kendimle cebellesiyorum: “Yok ya, zaten bildiğim şeyi “adımı ” yazmış olamaz.”…

Yüzüm, doğru  okuyamamış  olmak zannından mütevellid, kıpkırmızı, kafam öne eğik bir hâlde, onun tavrını bekliyorum.Cevap gecikmeden , kararlı bir ses tonuyla hemen geldi: Öğretmenimizin,  “Aferin Güneş , doğru okudun.” Sözüyle , bendeki hazzı tahmin bile edemezsiniz…

Fakat ilkokul aksiliklerim peşimi bırakmadı. 1.sınıfın  2. dönemi  sonunda o çok sevdiğim,  bana ilk kez, “Okuduğumu, Yazdığımı”  fark ettiren “yaşıyorsa kulakları çınlasın , öldüyse nur içinde kalsın İsmet Erkul” öğretmenim de okuldan ayrıldı…

Emekli olmuştu…

Yıllar sonra hayat bizi karşılaştırdı bir vesileyle. Beni hemen tanıdı.Ve yukarıda anlattığım ilk okuma anım, ne gariptir  ki onun da hafızasında  olduğu gibi duruyordu. Ondan  dinleyince, aslında o gün dahi okuyabildiğimi fark edememişim.O anlattıkça, her şey kafamda netleşmisti….

Böyle böyle her yıl bir öğretmen değiştirerek ilkokul hayatımı tamamlamıştım.
….

Neyseki sonunda, çok çok iyi bir eğitim hayatım oldu. 3 üniversite görecek kadar hem de:

Afyon Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu,  sonra,  2.Üniversite Selçuk , Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı “Fars Dili ve Edebiyatı Lisans”( Yüksek şeref derecesi mezuniyeti 1.lik ile ), ardından Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Alanlar Eğitimi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Yüksek Lisans gibi…

Yani, başlarda olan okuma ve yazmaya dair aksaklıklar; yoğun bir eğitim hayatı ile geçen 3 Üniversite tahsili ve öğretmenlik mesleğini seçmemle, eksiğini tamamlamış oldu.
Bu arada,eğitim bilgilerimi de vermiş oldum.

Tahmin ettiğiniz gibi , Edebiyat Ögretmeniyim. Hâl-i hazırda, Üstün  Yeteneklilerin eğitim aldığı Devlete bağlı Bilecik Bilim Ve Sanat Merkezinde Edebiyat Danışmanlığı  yapmaktayım.

Buraya kadar anlattıklarımla , benim okuma yazmaya olan tutkumu artık biliyorsunuz.Bu zamana kadar hep yapmak istediğim şeyi yapıyorum,yazıyorum. Şimdiye dek profesyonel anlamda yazmadım. Ama mesleğim gereği hep bu konunun ve bu tarz projelerin içinde yer aldım.Yerinde yazmayı öğrettim yerinde okumayı…

Her yazmak isteyen insan gibi ben de karalamalar , taslaklar oluşturdum bilgisayarımda…

Biraz çetrefilli başlayan okuma yazma serüvenim, ilerleyen zamanlarda yerini güzel şeylere bıraktı. Uzunca bir üniversite eğitimi ve mesleğimin okuma -yazmaya dair olması  gibi.. .

Daha anlatacak çok şeylerim var ama bunları blog yazılarıma saklamak ?istiyorum…

Yazmanın dışında , okumak da hayatımın büyük bir bölümünü kapsar.Her hafta mutlaka yeni bir kitaba başlamış olurum.Kitaplarla ilgili yazacağım bölümde bu konuya yeniden döneceğim.

Evliyim ve  ikisi doktor,  biri evimizin küçük meleği olan , 3  ???  güzel kızın annesiyim.

Hayata hep pozitif bakmayı severim.İnsan iradesiyle her şeyi yönlendirme ve yönetme gücüne sahiptir. Bunu sadece onun bakış açısı ve  hayata karşı duruşu belirler .

Yazmak, bana göre “Kendi kalemimizle Dünya’ya bir Güneş resmi cizmektir ,hayatın bize düşen gölgesinde…

Sevgiyle kalın. ?